Back 4 blood incelemesi
Sonunda beklediğimiz gün geldi ve zombilerle kıyasıya mücadele edeceğimiz Back 4 Blood karşımıza çıktı. Bu oyunu bu kadar hususi kılan nokta şayet türünün en iyilerinden biri olan Left 4 Dead üreticileri yönünden geliştiriliyor olması. Turtle Rock stüdyosu Valve'ın ad haklarına sahip olduğu Left 4 Dead serisi için iki oyuna imza atmış ve bu türde gereğince neşeli ve uzun seneler konuşulan bir serüven sunmuştu bizlere.
Back 4 Blood inceleme
Firma her ne kadar daha ardından Evolve ile değişik bir şey denese de oyun pekçok yönden noksan olması ve ödeme sistemleri sebebiyle tenkit yağmuruna tutulmuştu. Şunu yineleme söylemeliyim ki Back 4 Blood, Turtle Rock stüdyosunun yineleme işleri rayına koyduğunun en büyük kanıtı olmuş. Firma üstelik de en iyi yaptığı işi değişik dinamikler ilaveten bir adın daha ileri götürmüş. Oyunun tabi ki noksan olduğu, farklılaştığı yönler de var fakat Back 4 Blood için Left 4 Dead serisinin manevi devam oyunu diyebiliriz. Şimdi gelin bu oyunun eksi ve artılarına beraber göz atalım.
Back 4 Blood inceleme
Back 4 Blood klasik bir zombi salgını hikayesine sahip. Bu hikayeyi ara sahneler ile bölümler arasında destekleyen yapımda her daim olduğu gibi asıl amacımız gerdanımızdan bir ısırık almaya çalışan zombilere karşı kıyasıya bir mücadeleye girmek. Oyunu en neşeli kılan nokta şayet bunu üç arkadaşınızla beraber yapabiliyor olmanız. Dört şahsiyet bir co-op olanağı yayınlayan oyunun eğlencesi de bu sebeple dört katına çıkıyor diyebilirim. Çünkü oyunun her hemen yüksek arbede, yardımlaşma ve birbirinizi kollama hali söz hususu. Eğer takımda işbirliği içerisinde olmadığınız biri varsa oyundaki ilerleyişiniz de o kadar sekteye uğruyor.
Back 4 Blood inceleme
Bu hususta başka detaylara geçmeden evvela oyunun en büyük problemlerinden birkaçını yazmak istiyorum. Öncelikle Back 4 Blood çok eski ve kullanıcıyı lüzumsuz yoran bir lobi sistemine sahip. İlk oynadığımızda devamlı düşme, lobiye girememe problemleri ile karşılaştım. Diğer taraftan oyunun dinamiği gereği kaldığınız yerden devam etmek için belli bir checkpoint noktasına, daha açıkçası görevine ulaşmanız gerekiyor. Yani ilk bölümü bitirdiniz, ikinci bölgede öldünüz ve hakkınız bitti diyelim. Bu halde yineleme ilk bölümün en başına dönüyorsunuz.
Yanlış anlaşılmasın bu sistem yineleme oynanabilirlik ve rakiplik için çok iyi olmuş, esasen unsurunu birazdan açıklayacağım. Buradaki sorun her hakkınız bittiğinde sizi anne lobiye geri atması. Tamam kart alabilmek talip olur, fakat bunu oyuncuya sorması lazım. Yani yineleme dene opsiyonu olmalı ve bunu dediğimizde bizi merkeze atmak yerine yineleme ilk bölümün başına atmalı.
Back 4 Blood inceleme
Diğer şekilde yineleme merkeze dön, kopan oyuncuları topla ve kart alma falan yapmayacaksanız yineleme vazife seç gibi kısımlar çok uzun vakit kaybetmenize neden oluyor. Bir başka sorun dahi tek başınıza yahut ecnebi oyuncularla oynadığınızda meydana çıkıyor. Oyuna giren fakat kart seçiminde bekleyen oyuncular sebebiyle Safe House evresinde lüzumsuz yere vakit kaybedebiliyorsunuz. Bağlanmayan yahut AFK çoğalan oyuncularda Bot sistemine geçişin çok daha hızlı olması gerek.
Lobi sisteminde canımı sıkan bu durumlardan sonra oyunun asıl keyifli olduğu kısımlara geçelim. Back 4 Blood azıcık evvela de bahsettiğim gibi anne bir merkez üzerinden işliyor. Her vazife ardından bu merkeze dönüyor ve karakteriniz için lüzumlu güncellemeleri yapıyorsunuz. Burada Turtle Rock çok iyi bir iş çıkartarak oyuna bir kart sistemi eklemiş. Bölümleri bitirdiğinizde ve extra görevleri yaptığınızda bir puan kazanıyorsunuz. Kazandığınız bu puanlar ile kamp alanından kartlar satın alıyorsunuz ve satın aldığınız bu kartlarla hususi desteler oluşturuyorsunuz. İşte bu desteler oyuna başladığınızda karşınıza çıkıyor. İlk etapta oluşturduğunuz desteden birkaç adet kart seçerken her bölüm ardından yeni kartlar seçerek gerçekte karakterinizi güçlendirmiş oluyorsunuz.
Back 4 Blood inceleme
Kart vakası şayet epey türlü tutuk. Can, kurşun kapasitesi, metanet, darbe kuvveti, yakın menzil silahları, patlama etkileri yahut takıma tesir eden özellikler derken epey kalabalık bir kart listesi karşımıza geliyor. Bu dahi gerçekte her oyuncunun değişik özelliklere sahip olmasını sağlamış. Yani devamlı can ve metanet özelinde kartlar seçerseniz harp bölümünde daha dayanıklı duruyorsunuz.
Aynı şekilde kurşun kapasitesi, hasarı, darbe kuvveti gibi kartlara abandığınızda şayet çok daha tesirli bir mücadeleye giriyorsunuz. Bu kart vakasını çok sevdiğimi söylemeliyim. Çünkü ilk etapta olağanüstü zorlandığınız bölümlerde bu sistem yardımıyla azıcık azıcık güçlendiğinizi hissediyorsunuz.Aynı vakitte bu kart sistemi oyunun yineleme yineleme aynı bölümleri oynama sıkıntısını dahi büyük ölçüde gidermiş oluyor.
Back 4 Blood inceleme
Sizin belirlediğiniz kartlar dışında oyunda bir de Çöküş Kartı denilen bir sistem bulunmaktadır. Bu dahi girdiğiniz bölümdeki bir nevi Challange hissiyatını kuvvetlendirmiş. İlk etapta yalnızca birkaç adet olan bu yıkılma kartları oyunda ilerledikçe aynı sizin kartlarınız gibi artım işaret ediyor. Oyun bölümünde ürküttüğünüzde zombi salgınına neden olan kuş miktarını arttıran yıkılma kartı var mesela. yahut o bölgede daha çok hususi enfeksiyona sahip parazitlinin gelmesine neden olan yıkılma kartlarıyla dahi karşılaşabiliyorsunuz. Tabi bunun beraberinde sıra para ve puan kazandıran yıkılma kartları dahi bulunmaktadır.
Bu yıkılma kartlarındaki en büyük istikrarsızlık şayet oynanışa olağanüstü derecede tesir etmesi. Bazen üst üste o kadar sorunlu yıkılma kartı geliyor ki oyunun başında "yok abi, bu yolla oynanmaz" deyip, oyuna reset atıyorsunuz. Hele ki hususi enfeksiyon kartından bir iki adet düştüyse vay durumunuza. Zaten kaosun hakim olduğu harp alanına aniden bire devasa enfeksiyonlular dahil oluyor ve oyuncunun talihi çok büyük ölçüde düşüyor. Güvenli Ev'den menfaat çıkmaz bu tür baskınlarla karılaşınca hem mühimmatınızı üstelik bir ileri Checkpointe ulaşana kadar koruma etmeniz gereken can hakkınızı daha oyunun başında kaybediyorsunuz. Bu zombi ve hususi enfeksiyonlular sisteminde bir dengeleme gelmesi mutlaka koşul diyebilirim.
Back 4 Blood inceleme
Birazcık dahi oyunun arbede dinamiğinden ve umumi ilerleyişinden bahsedelim. Back 4 Blood çok keyifli ve kaos ortamına karşın heyecanla oynayacağınız dinamiklere sahip olan bir oyun. Amacınız akın akın gelen zombileri bertaraf ederek bir ileri Güvenli Noktaya ulaşmak. Tabi bu noktada braz evvela de bahsettiğim kuşlar, vasıta alarmları, kapı alarmları ve oyun alanına dağıtılan silah ve mühimmatlar gibi etkiler epey ehemmiyet arz ediyor. Tüm bu dinamikler bir araya geldiği zaman kendinizi harbiden yaşamda kalmaya çalışırken buluyorsunuz. Yakın kavga dışında klasik silah ve durağan silahları kullanmak epey neşeli.
Ayrıca her güvenilir noktada topladığınız paralar ile gerçekleştireceğiniz alışverişin önemi de çok büyük. Alacağınız muhimmat dışında yeri devamlı değişen odalara girebileceğiniz cihaz kutusu, yahut takım özelliklerini büyüleyici bir nevi perklere de garip gereksinim duyuyorsunuz. Oyun sizi ister hacet yok mühim bir yardımlaşma içerisine sokuyor. Bulduğunuz para karşılığı can doldurabileceğiniz noktalarda dostlarınızla "abi benim param yetişmedi, bi ateşle" diyaloglarına girmeniz mecburi oluyor. Unutmadan oyundaki karakterlerden de bahsedelim. Hepsinin değişik özellikleri var ve oyunda ilerledikçe yeni karakterlerin kilidini açabiliyorsunuz.
Back 4 Blood inceleme
Back 4 Blood grafik ve atmosfer manasında dahi ziyadesiyle Left 4 Dead serisini andırıyor. Firma esasen etkin ve bildik olduğu bu hali pek bozmak istememiş. Bana soracak olursanız çok dahi iyi yapmış. Tabi ilerleyen teknolojiyle beraber çevreyle iletişim ve atmosfere tesir eden daha çok detayla karşılaşıyorsunuz. Örneğin oynadığınız bir mıntıka normalde açılmış bir havaya sahipken Çöküş Kartının tesiri ile tamamıyla sisle kaplanabiliyor. Göz gözü görmeyen bu gibi hallerde hem atmosferin ne kadar değiştiğine üstelik oyunun ne kadar zorlayıcı olabileceğine şahit oluyorsunuz. Bunun gibi unsurlar dışında karakter animasyonları, seslendirmeler ve aksiyona göre çoğalan musiki olgusunu dahi epey sevdim. Görsel olarak lamba gibi objelerin sıfır etkileşime sahip olması yahut çok kalabalık zombi gruplarının dar alanlardan geçerken glitche düşmesi gibi hatalarla dahi karşılaşabiliyorsunuz. Ama bütün bu sorunlar oyun tecrübesini epey az etkiliyor.
Sonuç olarak Back 4 Blood, dostlarınızla oynadığınızda çok keyifli bir tecrübe sunmayı başarıyor. Türünün en iyi örnekleri olarak gösterilen Left 4 Dead serisinin yanına yakışır bir tecrübe sunuyor diyebilirim. Kart sistemi, rekabete dayalı vazife yapısı ve keyifli oynanışı ile göz atılması gereken bir oyun var karşımızda. Güncellemeler ile birlikte eklenecek yeni kartlar ve görevler ile birlikte oyunun ömrü uzamaya çok uygun diyebilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder